Kim korkar DEİZM’DEN…?!?
Bir iki gün evvel, merhûm Yaşar Nûrî Öztürk hocanın yazmış olduğu
DİN MASKELİ ALLAH DÜŞMANLIĞI ŞİRK VE ŞİRKE TEPKİNİN FELSEFELEŞMESİ DEİZM
kitabı ile
TANRI, AKIL ve AHLÂK’TAN BAŞKA KUTSAL TANIMAYAN İNANÇ DEİZM - TEOFİLOZOFİK BİR TAHLÎL
kitabını kısaca tanıtmıştım.
Ve, bu iki kitabın Müslümanlarca okunmasının, hem ŞİRK hakkında, hem de DEİZM hakkında, çok aydınlatıcı ve istifâdeli olacağı yönünde paylaşımlar yapmıştım.
Birtakım genç Müslüman kardeşlerimiz, kafalarının ve gönüllerinin muhtemelen karışacağı endîşesiyle, deizm’e dâir veya içinde “deizm” konusunun da işlendiği yazıları ve kitabları okumaktan uzak durduklarını belirtiyorlar.
Bu Müslüman gençlerin bu teyakkuzlu yaklaşımlarına, BİR ÖLÇÜDE, hak vermiyor değilim.
Zîrâ, memleketimizde, İslâm’ı doğru düzgün bildikleri zannedilen ve üstâd, hocaefendi, hacıefendi, aGabey, pir, şeyh, şıh, mürşid, velî, gavs, mehdî, mesîh, vesâire geçinen birçok kişi, KUR’ÂN’DAKİ İNDİRİLMİŞ İSLÂM DÎNİNİ değil, EMEVÎ PATENTLİ UYDURULMUŞ DÎNİ, din diye bilirler ve insanlara öğretirler, belletirler.
Dolayısıyla, bu kişiler Rabbimizin Kur’ân’da en büyük zulüm olarak târif buyurduğu “ŞİRK” konusunu doğru dürüst bilmezler.
Ne yazık ki, böyleleri arasında, isimlerinin önünde “prof” ünvânı olan bazı ilâhiyyâtçılar da vardır ve memleketin koskoca (!) Diyanet İşleri Başkanı dahî bunlardan biridir.
İSLÂM’ı da, DEİZM’i de doğru dürüst bilmeyen bu kişiler, din konusunda olduğu gibi, deizm konusunda da insanları YANILTMAKTADIRLAR.
Bu ŞİRK ve DEİZM bağlamlarında, evvelki yazdıklarıma ilâveten şunları da yazmakta fayda görüyorum.
Dosdoğru bir TEVHÎD İNANCINI öğrenmiş, kavramış, özümsemiş ve içselleştirmiş bir Müslüman için DEİZM, birçok -İZM’den sadece bir -İZM’dir. O KADAR…!
Lâkin, DEİZM, yaygın ve doğru bir kabûl ile, Hristiyan Batıda, Vatikan Katolisizmine ve ruhban despotizmine ve zulmüne bir BAŞKALDIRIDIR.
Batı’da AKIL’dan, HÜR DÜŞÜNCE’den ve BİLİM’den vazgeçmek istemeyen insanların, Katolik kilisesinin ahlaksız, merhametsiz ve müsâmahasız ruhbân hükümranlığına bir ÎTİRÂZ’dır DEİZM.
Deizm’i yol açan sebebleri ve arkaplanı iyi anlamakta, biz Müslümanlar için, büyük fayda var.
Batıda, kafası çalışan insanlar, AKLI ve HÜR DÜŞÜNMEYİ ve bunların mahsûlü olan BİLİMİ boğan Katolik Vatikan’ın zulmünden ve tasallutundan kurtulmak için, din kurumundan, yani, Katolik kilisesinden ve Hristiyanlıktan uzaklaştılar.
Ateist, teist, DEİST, agnostik, vesâire, vesâire, vesâire oldular.
Çünki Katolik zulmünün ve despotizminin belini başka türlü kıramazlardı.
Müslümanlar olarak bizler, Batılı Hristiyan halkların Vatikan Katolisizminin zulüm cenderelerinde, asırlarca ne acılar, ne ızdırablar çektiğini, ne kanlar, ne gözyaşları döktüğünü öğrenmek, bilmek, anlamak mecbûriyyetindeyiz.
DEİZM, Vatikan’ın zâlim dinciliğine îtirâz ederek din kurumundan uzaklaşan, lâkin, TANRI’ya ve ÂHİRET’e olan inançlarını da korumak isteyen insanların SIĞINDIĞI BİR LİMAN’dır.
Bu bakımdan, DEİZM ateizme ve başka birçok -izm’e göre, şâyân-ı tercîhtir.
Memleketimizde son dönemlerde yaygılaşan tek -izm DEİZM değildir.
Deizm’in memleketimizde yaygınlaştığından dem vuran din bilgini görünümlü KAPKARA CÂHİL kişiler, evvelâ, bilgini geçindikleri İSLÂM’ı adam gibi öğrensinler de, ondan sonra millete mâlûmâtfurûşluk taslasınlar…!
Kur’ân’ın LÂNETLEDİĞİ SOY olan ÜMEYYEOĞULLARI (EMEVİLER), ŞEYTÂNET’LERİYLE (şeytânî dehâlarıyla) HAK OLAN KUR’ÂN’I HAKSIZLIĞI KABÛLE VÂSITA YAPTILAR.
Bu suretle, muazzez dînimiz İslâm’ı, Ebû Cehil’in şirk dîninden farksız hâle getirdiler.
Böylece, LANETLİ Ümeyyeoğullarının (Emevîlerin) öncülüğüyle asırlar içinde oluşan ve asırlardır Müslüman halklara “dîn” diye belletilen bir UYDURUK DİN ortaya çıktı.
Memleketimizde, işbu EMEVÎ PATENTLİ UYDURUK DÎN BULAMACINI biz Müslümanlara öğreten, belleten, başta Diyanet İşleri Başkanlığı olmak üzere, cemâatlar, tarîkatlar ve bunlara bağlı bir yığın vakıflar, dernekler, Kur’ân Kursları, vesâire var.
Bizlere sözümona İslâm dînini öğreten bütün bu DİNCİ kurumların ve kuruluşların, haddizâtında, *EMEVÎ PATENTLİ UYDURUK BİR DÎN’İN ÂDÎ PROPAGANDİSTLERİ OLMAKTAN ÖTE HİÇ BİR KIYMET-İ HARBİYYELERİ YOK…
Kur’ân’daki İNDİRİLMİŞ İSLÂM’dan bîhaber bu UYDURUK DİNCİLER’in sefâletini şu söz çok güzel ifâde ediyor :
Kendisi muhtâc-ı himmet bir dede, Nerde kaldı ğayrı’ya himmet ede…!
Şahsen ben, insanların, işbu ALLAH İLE ALDATAN İDRÎS KILIKLI İBLÎSLERE ve SALTANAT DİNCİSİ YOBAZ takımına bakarak,
- Pireye kızıp yorgan yakmamalarını,
- Ateizm’e düşerek dinden tamamen uzaklaşmamalarını,
- TEVHÎD ÎMÂNINA YÖNELMELERİNİ,
- TEVHÎD ÎMÂNINI ÖĞRENMEYE ÇALIŞMALARINI ve
- BÖYLE BİR ÎMÂN İLE MÜŞERREF OLMALARINI
tavsiyye ediyorum.
- Şayet buna bir yol, bir imkân, bir vesîle bulamıyorlarsa, o zaman,
- Son çâre olarak, DEİST olmalarını TAVSİYYE EDİYORUM.
- Zîrâ, DEİZM HER HÂL-U KÂR’DA ATEİZM’DEN ve diğer -İZM’lerden YEĞDİR…!
Batı’da insanları DEİZM’e iten Vatikan Katolisizmidir.
Bizde ise, bu trendin BAŞ AZMETTİRİCİLERİ, BAŞ MÜSEBBİBLERİ, dînimizde olmadığı iddiâ edilen, lâkin, fiiliyyâtta bal gibi var olan, ismi konmamış İSLÂM RUHBÂNI, yani, Müslüman kisveli DİNCİLİK’tir.
Yaşar Nûrî Öztürk hocanın, yukarıda yazdığım her iki kitabını da okumanızı tavsiyye ederim.
Şahsen, ben merhum’un eserlerini okudukça TEVHÎD İNANCI’ma olan bağlılığımın ve güvenimin pekiştiğini hissediyorum.
TEVHÎD ÎMÂNI’na ulaşmış bir Müslüman için deizm’i öğrenmenin, hiç bir tehlikesi ve riski yoktur ve endişeye de mahal yoktur, bi-iznillâh…!
Abdullah Erdemli
İsviçre
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder