06 Eylül 2024

Hizmetkârlara - I

 01-

İşbu yazımın doğrudan muhâtabları, evvelen ve bizzât, HİZMETKÂRLARDIR. 

*****************

Sevgili Kardeşim,

Birkaç gün evvel sizinle biraz uzunca bir yazımı paylaşmış idim. 

O yazımı okudu iseniz, gazeteci Dönmez’in, senelerdir bu işleri tam bir DOĞRUCU DÂVÛD olarak, kendisi hiç yamulmadan ve hakîkatları da hiç yamultmadan, işini iyi yapan dürüst bir gazeteci olarak, hepimizle ve herkesle paylaştığını, hepimizi ve herkesi aydınlatmak için ÇIRPINIP DURDUĞUNU, kendisinin Ergenekon ve emsâli dosyalar, 17-25 Aralık 2013 dosyaları ve 15 Temmuz 2016’ya ait yazdıklarından çok şeyi doğru olarak öğrendiğimi yazmış idim. 

Bizim hizmetkâr kardeşlerimizin çok büyük çoğunluğu, maalesef, bu işlerin arkaplanlarını, içyüzlerini, Hizmet dediğimiz yapıdaki olan biten MAHREM İHÂNETLERİ ÖĞRENMEK İSTEMEDİLER VE HALEN DE İSTEMİYORLAR. 

Ben hizmetkârlardaki bu lâkaydîliği, bu ilgisizliği ve alâkasızlığı, bu boşvermişliği ANLAYAMIYORUM. 

VALLÂHİ anlayamıyorum. 

Görüştüğüm, konuştuğum, yazıştığım birçok hizmetkâr bana “Ağabey, ben Allah rızâsı için, bu Hareket’e girdim, elimden geldiğince hizmet ettim. Kim-ler bu Hizmet’e zarar verdiyse, Allah onların belâsını versin. Hepsini Allâh’a ve âhirete havâle ettim. Artık bu konularda düşünmek istemiyorum, vesâire…” şeklinde veya bu meâlde cevap-lar veriyorlar. 

Uğradıkları ağır zulümlerin müsebbibleri olan HOCAEFENDİLERİNDEN, AgABEY KILIKLILARDAN hesab sormaya bir türlü yanaşmıyorlar. 

Neden kardeşim neden…?

Neden başınıza getirilenlerin sebebleri, sâikleri, müsebbibleri üzerine düşünmek, araştırmak, soruşturmak, sorgulamak gereği duymuyorsunuz?

Neden sizleri bu zulümlere mârûz bırakanları araştırıp, öğrenip, kendilerinden hesab sorma cesâretini gösteremiyorsunuz?

Neden ve kimden çekiniyorsunuz, korkuyorsunuz?

Zulme rıza göstermek değil midir bu…?

İşin doğrusu, ben de sizlerden biriyim. Ben de sizler gibi mazlûm ve mağdûrum. 

Lâkin, boşvermedim, zulme rıza göstermeyi ve sîneye çekmeyi kabul etmedim, yolun kaderi bu imiş deyip suskun kalmayı istemedim. 

Ekim 2017’de İsviçre’ye geldiğimden beri şübhelerimi,  îtirâzlarımı sesli ve yazılı ifade ettim, tanıdığım bildiğim hizmetkâr dostlarımla paylaştım. 

Mağdûr ve mazlûm olduğuna inanan bütün hizmetkârların da aynı tepkileri göstermeleri gerekmiyor muydu sevgili kardeşim?

Şu yeğen Ebûseleme Gülen bu pisliklerin bir kısmını görmüş, duymuş. 

Bunca sene susmuş, içine atmış, bastırmış. 

Sonunda da içindeki isyanı daha fazla bastıramayıp patlamış. 

Anlattıkları HEPİMİZİ İLGİLENDİRMİYOR MU?

Anlattıkları neden size “kendisiyle alâkalı çok basit ve özel noktalar” olarak görünüyor?

İşin doğrusu şu ki, siz de diğer birçok mağdûr ve mazlum hizmetkâr gibi, işi Allâh’a ve âhirete havâle edip boşvermişsiniz….😞

Boşvermişsiniz ki, yeğen Ebûseleme Gülen’in açıkladıkları sizde hiç infiâl uyandırmıyor…

Ne diyeceğimi bilemiyorum sevgili Kardeşim. 

Abdullah Erdemli

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder