İşbu hitâbımın doğrudan muhâtabları, evvelen ve bizzât Batı’da yaşayan HİZMETKÂRLARDIR.
*********************
Sevgili Hizmetkâr Kardeşim,
Mustafa Kemal Atatürk’ü, onun ideallerini ve bize emanet ettiği Cumhûriyyet mîrâsını ADAM GİBİ VE DOSDOĞRU öğrenmeden ve anlamadan ve de kadr-u kıymetini bilmeden, ne Türkiye’nin adam olması mümkindir, ne de İslâm dünyasının…
Birgün Türkiye’nin ve İslâm dünyasının adam olacağını ufukta görür iseniz ve “işte şimdi adam olma vaktimiz geldi hamdolsun” der iseniz, iyi biliniz ki, işte o gün, Müslümanlar olarak, başladığımız yerin, MUSTAFA KEMAL’İN BIRAKTIĞI YER OLDUĞUNU ANLAYACAĞIZ.
Buna BÜTÜN VİCDÂNIMLA inanıyorum sevgili Kardeşim.
Keşke bunları SİZLER DE, çok geç olmadan kavrayabilseniz…
Keşke bunları diğer Müslümanlar da, şakirdler de, hizmetkârlar da, çok geç olmadan, kavrayabilseler…
Şunu iyi bilesiniz ki, ALLAH İLE ALDATANLAR ;
- Şeytân evliyâsıdırlar,
- İdrîs kılıklı iblîslerdirler,
- Saltanat dincileridirler,
- İflâh olmaz islamcılardırlar ve siyâsî islamcılardırlar,
- İflâh olmaz ATATÜRK, CUMHÛRİYYET VE LÂİKLİK DÜŞMANLARIdırlar.
- Ve işte bu yüzden, ALLAH İLE ALDATANLAR, Atatürk’ün, ideallerinin ve mîrâsının kadr-ü kıymetini ne kendileri kavramak isterler, ne de sizlerin ve bütün Müslümanların kavramasını…
Tarîkatkarın o sahtekâr şeyhleri, şıhları, hazretleri, mürşîdleri, gavsları, pîrleri, mehdîleri, mesihleri, vesâireleri de, Atatürk’ün, ideallerinin ve mirâsının kadr-ü kıymetini ASLÂ VE KAT’Â KAVRAMAK İSTEMEZLER VE SAF MÜRÎDLERİNİN DE KAVRAMALARINI İSTEMEZLER…
Çünki o zaman, HAVADA DÜŞMEDEN UÇTUKLARINA, SU ÜSTÜNDE BATMADAN YÜRÜDÜKLERİNE KİMSEYİ İNANDIRAMAZLAR.
Siz siz olun, şu kardeşinizin, şu ağabeyinizin tavsiyyelerine kulak verin, BURUN KIVIRMAYIN, DUDAK BÜKMEYİN, bu Abdullah (ağabey) YİNE SAÇMALAMIŞ DEMEYİN…
Zaman içerisinde bu gayretlerimi İNŞAALLAH daha iyi anlarsınız…
Sizlere öğretilmiş olan UYDURUK MUÂVİYE DÎNİ ile şimdilik idare ediyorsunuz.
Lâkin bu UYDURUK MUÂVİYE DÎNİ, siz isteseniz bile, ileride ÇOCUKLARINIZI, YAVRULARINIZI ASLA TATMÎN ETMEYECEK, ASLA DOYURMAYACAK.
ONLARIN VİCDÂNÎ İHTİYAÇLARINA, ENTELLEKTÜEL İHTİYÂÇLARINA ASLÂ CEVAB VERMEYECEK VE ONLARI ASLÂ İKNÂ ETMEYECEK.
Bu YAMUK VE UYDURUK DÎN İLE HİÇBİR YERE VARILAMAYACAĞINI, eğer siz görmez iseniz, anlamaz iseniz, ÇOCUKLARINIZ, YAVRULARINIZ MUTLAKÂ GÖRECEKLER ve MUTLAKÂ FARKEDECEKLER.
Gelin, yol yakın iken, daha fazla bu ABUK SABUK, SAÇMA SAPAN, UYDURUK DÎN ile KENDİNİZİ VE ÇOCUKLARINIZI, YAVRULARINIZI AVUTUP DURMAYIN.
O MÂSÛM ÇOCUKLARIN, O MÂSÛM YAVRULARIN SAF ZİHİNLERİNİ DE BU UYDURUK MUÂVİYE DÏNİ İLE İFSÂD EDİP (KİRLETİP) DURMAYIN.
ZÂTEN ÇOCUKLARINIZ, YAVRULARINIZ BÜYÜDÜKÇE, AKILLARI DAHA FAZLA ERDİKÇE, DÜNYAYI VE TOPLUMU DAHA İYİ GÖRMEYE VE İDRÂK ETMEYE BAŞLADIKÇA, ENTELLEKTÜEL İHTİYÂÇLARI DAHA FAZLA ARTTIKÇA, bugünlerde onların saf zihinlerine boca etmeye çalıştığınız ve adına da din dediğiniz o ABUK SABUK saçmalıkları, onlar, EBEVEYNLERİ OLDUĞUNUZ İÇİN, SİZE HÜRMETEN KABÛL EDİYOR GÖRÜNSELER BİLE, KENDİ İÇ DÜNYÂLARINDA KABUL ETMEYECEKLER.
İçinde yaşadığınız Batı toplumlarının genç nesillerinin gündelik hayatlarında, Hristiyanlık ne derece etkili, onlara ne kadar yön verebiliyor?
Bir düşünün…!
Hristiyan Batı toplumlarının gündelik hayatlarında Kilise, papaz, İncil ne kadar etkili ve belirleyici?
Bir düşünün…!
Bu Hristiyan Batı toplumlarının genç nesillerinin gündelik hayatlarında dîn’in, yani Hristiyanlığın belirleyiciliği ne kadar, ne seviyyede?
Bir düşünün…!
RABBİNİZİN BAHŞETTİĞİ AKLINIZI KULLANIN, AKLINIZI İŞLETİN. .
Hristiyanlığın bu toplumlarda, bijuteri ürünlerindeki, takılardaki, süs eşyalarındaki, yol kenarlarına dikilmiş olan ve kiliselerin çatılarındaki İSTAVROZLARIN (HAÇ’LARIN) ötesinde ve ilerisinde ne seviyyede, ne ölçüde YAŞANILIRLIĞI var?
Bir düşünün…!
Hristiyan Batı toplumlarında, bilumûm şarkıcıların, artistlerin, aktrislerin, fâhişelerin, porno yıldızlarının, vesâirenin bileklerinde, boyunlarında, oralarında buralarında, ama bir süs eşyası, ama bir döğme olarak ancak kendine yer bulabilen İSTAVROZLAR’dan (haç’lardan) başka, HRİSTİYANLIĞIN, hele o iffet âbidesi Hz. MERYEM’İN, o ulül-azm peygamber Hz. ÎSA MESÎH’in, bu Batılı insanların gündelik hayatlarında ne kadar YAŞANIRLIĞI ve GÖRÜNÜRLÜĞÜ var?
Bir düşünün…!
Sâdece şu mühim istisnâyı vurgulamalıyım :
Haçlı ve Emperyalist Batı devletleri, SADECE VE SADECE KENDİLERİ DIŞINDAKİ DÜNYA ÜLKELERİNE, bilhâssa da MÜSLÜMANLARIN DEVLETLERİNE, ÜLKELERİNE VE BU ÜLKELERİN YERALTI VE YERÜSTÜ ZENGİNLİKLERİNE YÖNELİK
- EMPERYAL SİYÂSETLERİNİN,
- EMPERYAL HEVESLERİNİN,
- EMPERYAL PROJELERİNİN HEDEFLERİNE ULAŞMAK VE
- KENDİLERİ DIŞINDAKİ BÜTÜN DÜNYA COĞRAFYALARINI, bilhâssa da Müslüman coğrafyaları BU EMPERYAL HEVESLERİNİ TATMÎN EDEREK SÖMÜRMEK, TALAN ETMEK GÂYESİYLE,
- HRİSTİYANLIĞI ARAÇSALLAŞTIRIYORLAR.
- Hristiyanlık, Batılıların EMPERYAL HEVESLERİNİNİ TATMÎNE GİDEN YOLDA SADECE VE SADECE KULLANIŞLI BİR ENSTRÜMAN…
O kadar….!
Sizlere İslam diye belletilen, öğretilen UYDURUK DÎN bulamacı da, bu bağlamda, içinde yaşadığınız Hristiyan toplumların din zannettiği MUHARREF (tahrîf edilmiş, yamultulmuş, bozulmuş) Hristiyanlıktan bir milim farklı değil.
Hristiyanlık, nasıl St. Paul ile ve onun takipçileri olan ruhban sınıfı (clergy) mârifetiyle UYDURUK BİR BULAMAÇ hâline getirildiyse, ve bu UYDURUK HÂLİYLE, nasıl MODERN ZAMANLARIN BATIDAKİ EĞİTİMLİ İNSANLARINI TATMÎN ETMİYORSA, sizin muazzez dîniniz İslâm da, Ebû Sufyân oğlu Muâviye ile ve onun tâkipçileri olan DİN SINIFI mârifetiyle, UYDURUK BİR UCÛBE haline getirildi ve bu ucûbe hâliyle, MODERN ZAMANLARIN, BATIDA YAŞAYACAK OLAN SİZİN EĞİTİMLİ NESİLLERİNİZİ DE TATMÎN ETMİYECEK.
Eğer uydurulmuş muâviye dînini elinizin tersiyle iterek, İNDİRİLMİŞ DÎN’i GÜNDEMİNİZE ALMAZ VE ÖĞRENMEZ VE DE ÇOCUKLARINIZA, YAVRULARINIZA ÖĞRETMEYE GAYRET ETMEZ İSENİZ, bugünkü çocuklarınızın ve yavrularınızın, ilerideki gündelik hayatlarında ve gelecek nesillerinizin gündelik hayatlarında, İSLÂM sadece ve sadece ;
- onların da bileklerinde ve boyunlarında birer bijuteri objesi olarak ve
- oralarındaki buralarındaki dövmeler olarak, ve
- “ay-yıldız,
- hilâl,
- pâdişâh tuğrası,
- hüsn-i hat’lı (kaligrafik) besmele,
- bol kubbeli ve bol minâreli Istanbul silueti,
- Kâbe’li ve Mescid-i Nebevî’li ve UYDURUK (*) Mescid-i Aksâ’lı kutsal mekân siluetleri ve emsâli”…
NOSTALJİK SEMBOLLER şeklinde, kendine ancak ve BELKİ yer bulabilecek.
Belki de o müstakbel Müslüman nesillerin gündelik hayatlarında bu nostaljik semboller kadar dahî yer bulamayacak.
Titreyin ve kendize gelin!
Çocuklarınızın istikbâlinde (geleceğinde) dîn’in, yani İSLÂM DÎNİ’NİN ;
- onları AYDINLATACAK,
- onlara REHBERLİK EDECEK,
- onları kötülüklerin, kötülerin ve kötü niyyetlilerin şerlerinden KORUYABİLECEK,
- onların vicdânî, rûhî, entellektüel ve inanç ihtiyaçlarını KARŞILAYABİLECEK,
- onların İYİ, DÜRÜST, GÜVENİLİR ve İPİYLE KUYUYA İNİLİR İNSANLAR OLMALARINA VESÎLE OLACAK
bir MANEVÎ KAYNAK olmasını İSTİYOR İSENİZ, daha fazla vakit yitirmeden, evvelen ve bizzât, SİZ, dininizi DOSDOĞRU VE ADAM GİBİ ÖĞRENMELİSİNİZ Kİ BÖYLELİKLE ONLARA DA ÖĞRETEBİLESİNİZ…
Bu işin şaka’sı, maka’sı, ama’sı, mama’sı yok…!
Hep söyleyegeldiğim gibi ;
- dostunuzu, düşmanınızı iyi tefrîk edin (iyi ayırdedin).
- dostunuza düşman muâmelesi çekmeyin.
- Dostunuzu düşman beller iseniz, dostunuzun bundan bir zarârı olmaz.
- Lâkin sizler de çok zarar edersiniz, gelecek nesilleriniz de çok zarar ederler…
Benden söylemesi..,
Haydi göreyim sizi…
Bu kardeşinizi, bu ağabeyinizi sükût-ı hayâle uğratmayın…
Sevgiyle kalın…
Abdullah Erdemli
İsviçre
(*) Yukarıda “UYDURUK Mescid-i Aksâ” dedim.
Bunu boşuna ve laf olsun, torba dolsun diye demedim!
Kur’ân’da geçen Mescid-i Aksâ, Kudüs’teki mescid-i aksâ denen yer değil.
Kudüs’te bütün Müslümanların mescid-i aksâ olduğunu zannettikleri, vehmettikleri, böyle olduğuna inandırıldıkları ve kutsadıkları yer, mel’ûn Emevî sultanlarından mel’ûn bir sultanın inşâ ettirdiği sıradan bir mekândır ve HİÇ BİR KUDSİYYETİ veya MÜBÂREKİYYETİ (mübârekliği) yoktur.
Birçok başka konularda olduğu gibi, MÜSLÜMANLAR BU KONUDA DA, ASIRLARDIR, TOPYEKÛN YALANA TESLÎM EDİLMİŞLERDİR, YALANA TESLÎM OLMUŞLARDIR.
https://youtu.be/ks95RPX2MR0?si=yrM2PKRSLM9Ibqmm
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder