Sarhoşluk veren (alkollü) içeceklerin Hanefî fıkhındaki hükmüne dair…
Selam!
Dikenli ve çetrefilli bir konu olan {SARHOŞLUK VERİCİ (ALKOLLÜ) İÇKİLER KONUSU} üzerinde, HANEFÎ FIKHI BAĞLAMINDA,
- doğru bilinen yanlışları,
- yanlış bilinen doğruları
- bir TASHÎH ETME (açıklığa kavuşturma) denemesi yapalım diyorum.
*************
Regarding the ruling on intoxicating (alcoholic) drinks in Hanafi jurisprudence…
Greetings!
I would like to make an attempt to CORRECT (clarify)
- the falsehoods that are known to be true,
- and the truths that are known to be false.
of the thorny and complicated subject {that is THE ISSUE OF INTOXICATING (ALCOHOLIC) DRINKS}, IN THE CONTEXT OF HANAFī SECT.
***********
فيما يتعلق بحكم المشروبات المسكرة في الفقه الحنفي..."
السلام عليكم!
أود أن أحاول تصحيح (توضيح)
- الأكاذيب المعروفة بصدقها،
- والحقائق المعروفة بكذبها.
في هذا الموضوع الشائك والمعقد {وهو مسألة المشروبات المسكرة}، في إطار المذهب الحنفي.
***********
Şöyle ki ;
Memleketimizde, özellikle SİYASİ İSLAMCI birtakım YAVŞAKLAR, öteden beri, ATATÜRK’ÜN İÇTİĞİ RAKI’YA KAFAYI TAKARAK, o AZÎZ İNSANA olmadık hakaretleri ve küfürleri ederler.
Bu SİYASİ İSLAMCI ve SALTANAT DİNCİSİ YAVŞAKLARIN hepimizin aklına ilk geleni, Kadir Mısıroğlu denen ve birkaç sene evvel GEBERMİŞ OLAN o FESLİ YAVŞAKTIR.
Siyasi islamcı damarın, RTE ve ayak takımı da dahil, neredeyse ALAYI o FESLİ YAVŞAK’tan farklı değildir.
Peki HANEFİ FIKHINDA bu konu NASIL ele alınmıştır?
Görelim…
Önbilgi : Kur’an’da ŞARAP (الخمر), AYNEN BU İSİMLE ve sarhoş edici içki olarak zikredildiği için HARAM KILINMIŞTIR. Azı da, çoğu da HARAMDIR.
Bunda hiçbir TEREDDÜD YOK!
Lâkin, şarap (الخمر) dışında, Türkiye de dahil, dünyanın her tarafında, içildiğinde sarhoşluk veren çok çeşitli ve çok farklı isimlerde alkollü içkiler vardır.
Hz. Peygamber devrinde de şarap (الخمر) dışında, içildiğinde sarhoşluk veren başka alkollü içkiler vardı ve bu içkilere NEBİZ (çoğulu ENBİZE, NEBİZGİLLER) deniyordu. Yani, şarap (ألخمر) dışındaki içkilerin genel adı NEBİZ (النبذ)’dir, NEBİZGİLLER olarak adlandırılır.
Büyük âlim ve müfessir sahabî İBNİ ABBAS’tan başlıyalım.
Sahâbîlerden biri İbni Abbas’a soruyor ;
- 9 kadeh nebiz içtim, sarhoş olmadım. Onuncu kadehi içtikten sonra sarhoş oldum. Hangisinden dolayı günahkârım : sadece onuncu kadehten mi, yoksa bu 10 kadehin tamamından mı?
İbni Abbas cevap veriyor ;
- sadece seni sarhoş eden o onuncu kadehten dolayı günahkârsın.
Irak fıkıh ekollerinin babası kabul edilen İbrahim en-Nehaî de, İbni Abbas’ın bu ictihadına dayanarak aynı hükmü veriyor, hatta 1 kadeh daha da ilave ederek.
Nehaî şöyle diyor :
- Kişi, 10 kadeh içip sarhoş olmasa, onbirinci kadehi içtiğinde sarhoş olsa, sadece içtiğinde sarhoş olduğu bu onbirinci kadehten dolayı günahkârdır. Önceki 10 kadehi içtiğinde sarhoş olmadığı takdirde, bu 10 kadehten dolayı günahkâr değildir.
İbrahim en-Nehaî’nin öğrencisi Hammâd’ın ictihadı da, aynen hocası Nehaî gibidir.
Gelelim biz Türklerin mensubu olduğu Hanefî Mezhebine…
İmam-ı Â’zam Ebû Hanïfe de, hocası Hammâd gibi bu ictihadı benimsiyor;
- Şarap (ألخمر) dışındaki sarhoşluk verici içkiler (NEBİZGİLLER, ألأنبذة) sadece SARHOŞLUK KAYDI İLE HARAMDIRLAR.
- Yani ; işbu NEBİZGİLLERİ, SARHOŞ OLMAYACAK KADAR İÇMEK HELALDİR.
Hanefî fıkhının büyük fakîhlerinden olan EBÛBEKR EL-CESSÂS, Büyük İmam Ebû Hanïfe’nin çokça başvurduğu KIYAS metodu’nun bu şarap (الخمر) konusunda kullanılmasının mahzurlu olduğunu belirtiyor. Sebep olarak ta, bu konuda KIYAS’a başvurulması halinde, Kur’an’ın tamamen TAĞYÎR ve TEBDÎL’e maruz kalacağını, yani, Kur’an’dan hükümler çıkarırken, Kur’an’ın ruhuna aykırı saptırmalara ve yozlaştırmalara yol açılacağını belirtiyor.
Devam edelim.
1631-1692 seneleri arasında yaşamış olan meşhûr Osmanlı şeyhulislamı ÇATALCALI ALİ EFENDİ de, VİŞNÂB LİKÖRÜ denilen ALKOLLÜ İÇKİ için AYNI FETVAYI veriyor ;
- ŞARAP (الخمر) DIŞINDAKİ ALKOLLÜ İÇKİLER (yani NEBİZGİLLER) SARHOŞLUK KAYDIYLA HARAMDIR. BUNDAN ÖTESİ KİŞİLERİN TERCÎHİNE KALMIŞTIR.
Buraya kadar yazdığım bütün bu mâlûmâtı, merhûm Yaşar Nuri Öztürk hocanın, şu aşağıda linkini sunduğum 12 dakikalık sohbet kesitinin 7,30’ncu dakikasından itibaren olan bölümünden aktardım.
Buyurun DİKKATLE DİNLEYİN.
Bu 12 dakikalık sohbet kesitinin ilk 7,30 dakikasında işlenen “ZAMAN” kavramıkonusu da çok ÖNEMLİ.
DİKKATLE DİNLEMENİZİ TAVSİYE EDERİM.
https://youtu.be/zFgTJHxPid0?si=yHsiMskkB41m617W
Memleketin yavşak siyasi islamcılarının KÂHİR EKSERİYYETİ’nin yanısıra, tarikat şefi geçinen bilumûm UÇAN+KAÇAN SAHTEKÂR TAKIMI, cemaat lideri geçinen bilumûm UYDURULMUŞ DİN PROPAGANDİSTLERİ, Diyanet İşleri Başkanlığı denen sözümona Sünnî ve de Hanefî geçinen teşkilâtın bilumûm BÜYÜKBAŞLARI, vesaire, vesaire, vesaire, merhum Yaşar Nuri Öztürk’ten hiç hazzetmezler.
Neden derseniz ; Yaşar Nuri Öztürk, bütün bu SAHTEKÂR TAKIMININ VE UYDURUK İSLAM PROPAGANDİSTLERİNİN alayının İPLİĞİNİ PAZARA ÇIKARMIŞTIR DA ondan…
Şu detayı ISKALAMAYALIM :
Memleketin bilumûm siyasi islamcıları ve özellikle de onların YAVŞAK TAKIMI, HANEFÎ mezhebi mensubu olduklarını söylerler…!
Şu detayı da bilvesîle paylaşayım :
Fethullah Gülen’in sadık bendelerinden, hem şakird, hem de hizmetkâr olan ALİ ÜNAL, seneler evvel, ZAMAN gazetesindeki bir makalesini şu konuya ayırmıştı (meâlen aktarıyorum) :
RUSLAR NEDEN MÜSLÜMANLIĞI SEÇMEDİLER?
Rus milletinin henüz Hristiyanlığa girmediği paganlık döneminde, o zamanki (10. YY) Rus kralı, bir din arayışı ihtiyacına binâen olsa gerek, Ortodoks Bizansa, Katolik Avrupaya ve Müslüman krallardan birine elçiler göndererek, kendisine heyetler göndermelerini ve bu heyetlerin kendisine dinlerini anlatmalarını istiyor.
Heyetler gelip dinlerini Rus kralına ayrı ayrı anlatıyorlar.
Rus kralı, hepsini dinledikten sonra, Müslüman heyetine şöyle diyor ;
“Rusya çok soğuktur. Rus milleti vodkadan vazgeçemez. Sizin anlattığınız İslamda alkollü içkiler haram olduğuna göre, ben milletime sizin dininizi kabul ettiremem!”
Ali Ünal makalesinde bunu anlattıktan sonra, hatırlayabildiğim kadarıyla, biraz da hayıflanarak, keşke Rusları da Müslüman yapabilseymişiz der…!
Kim bilir…?!?
Rus kralına İslamı anlatmaya gitmiş olan Müslüman heyeti, şu yukarıda “ŞARAP versus NEBİZ” bağlamında aktardıklarımdan, muhtemelen haberdâr değil imiş…!
Ali Ünal da bu “ŞARAP versus NEBİZ” bağlamında aktardıklarımdan haberdâr mıydı, değil miydi, bilemiyorum.
Bildiğim şu : Fethullah Gülen, bir konuşmasında, Yaşar Nuri Öztürk’ü kasdederek “ ŞİMDİ DE KUR’AN MÜSLÜMANLIĞI DİYE BİR SAPIKLIK ÇIKTI!” diyebilmiş bir talihsiz insandır.
Bitirirken, bu alkol ve alkollü içki konusunun, tıpkı NAMAZ GİBİ, BAŞÖRTÜSÜ GİBİ, Müslümanların günlük hayatlarında İSLAMI NE DERECE YAŞANMAZ HALE GETİRMİŞ OLDUĞUNU DA TAKDÎRLERİNİZE BIRAKIYORUM..!
Umarım okuyanlar ve okuyacak olanlar için AYDINLATICI olmuştur ve olur.
Abdullah Erdemli
Luzern - İsviçre
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder