29 Kasım 2024

45- İSLAM NASIL YOZLAŞTIRILDI?

How has Islam been corrupted?

كيف تم تحريف وإفساد الإسلام؟


(Sh. 506-508)


NİKÂH AKTİ

MARRIAGE CONTRACT

عقد الزواج


Nikâh akti ile ilgili SAPTIRMALAR, nikâhı bir akit ol­maktan çıkarıp bir İBADET gibi algılamaktan kaynakla­nır.


The DISTORTIONS regarding the marriage contract stem from perceiving the marriage as an ACT OF WORSHIP rather than a contract.


والتشوية في عقد الزواج ينشأ من اعتبار الزواج عبادة وليس عقداً.


Kur'an dışı bir yığın çarpıklık taşımasına rağmen,

geleneksel fıkıh, isabetli bir yaklaşımla, nikâh işlemini ibadetler içinde değil, akitler içinde ele almaktadır. 

Elbette ki nikâh gibi, aile kurmaya, neslin devamını sağlamaya yönelik bir kavram ve ku­rumun ruhsal-manevî esprisi olacaktır ve vardır. 

Bunun içindir ki dünyanın hemen her yerinde nikâh daima dinsel bir tören gibi düşünülmüş ve genellikle mabetlerde kıyılmıştır.

Ama bunun böyle olması nikâhın bir hukuksal işlem olmaktan çıkarılıp ibadete dönüştürülmesine gerekçe yapılamaz. 

Nikâh, sonuçta bir hukuksal işlemdir, bir akittir. 


Bunun zorunlu sonucu olarak:


1. Nikâh tüm diğer akitler gibi, tarafların (evlenecek olanların) karşılıklı rıza beyanla­rıyla oluşur. 


Rıza beyanında bulunma yetkisi (tasar­ruf yetkisi) diğer akitlerde nasıl sağlanıyor ve hangi şartlara bağlanıyorsa nikâhta da aynı şartlar ve yöntem geçerli olur. 


Bu demektir ki, nikâh aktinin geçerliliğini kamu otoritesi belirler, din adamları, ruhanî liderler değil.


Kamu otoritesi nikâh aktinin tescilinde dinsel kim­liği olan birine yetki verebilir. 

Örneğin müftüye, imama nikâh kıyma veya nikâhı tescil etme yetkisi verilebilir. 


Bu halde dahi işlem dinsel işlem değil, hukuksal işlem­dir.


2. Nikâhın dînî’si, la-dîni’si (dînen geçerli olanı veya olmayanı) olmaz: 


Ü l k e m i z d e kullanımı sürdürülen "dinî nikâh-medenî nikâh" ayrımı bilimsel olarak da dinsel olarak da YANLIŞTIR. 


Bu yanlış ;

  • din ticareti yapanlarla,
  • dini ülke ve rejim aleyhine kullananlar tarafından istismar edilmekte, 
  • devlet memurlarının (belediye, konsolosluk vs.) kıydıkları nikâhlar din açısından geçersiz ilan edilmekte, 
  • din görevlileri tarafından ikinci bir nikâh kıydırmayanların ZİNA yaptıkları, 
  • bu nikâhla doğacak çocukların sahih (hukuken geçerli) nesepli sayılamayacakları 
  • halk arasında yayılmaktadır.


Özetlersek: 


Nikâh bir akittir, tüm diğer akit­ler gibi, vücut bulma ve sona erme şartları kamu otoritesi tarafından düzenlenir. 


Kamu otoritesi nikâh kıyma ve bunu tescil etme yetki­sini kime vermişse nikâh onun tarafından kı­yıldığı taktirde geçerli olur. 


Tescil edilmeyen bir nikâh, tarafların, özellikle kadının hakla­rını savunulur hale getiremez. 


O halde böyle bir nikâh (İMAM NİKAHI!) din açısından bakıldığında ancak Şiî fıkhındaki müt'a nikâhı olur. 


Eğer bir Müs­lüman müt'a nikâhını kabul eden bir anlayış taşıyorsa ve bu tür bir nikâhın yaratacağı resmî-gayrı resmî sonuçları kabullenecekse bu onun bileceği bir şeydir.


Fıkıh açısından bakıldığında "DÎNİ NİKAH-İMAM NİKAHI" adı altında ikinci bir nikâha ihtiyaç yoktur. 


Nikâh akti, devletin yetki verdiği kişi tarafından tescil edildiği anda, iş bitmiş olur. 


İslam'ın bunun ardından ikinci bir nikâh is­temesi söz konusu değildir. 


Nikâhı kıyan kişi­nin ne kimliği ne mesleği hatta ne de dini-imanı bir fark yaratır. 

Önemli olan, tarafların haklarını garanti altına alacak, doğacak çocukların nesep­lerini sahih kılacak bir nikâhın tescil edilmesidir.


Başka bir deyişle, İslam'ın istediği nikâh, işte bu "resmî" denen nikâhtır. 


Eğer "dinî" denen ni­kâh aynı zamanda resmiyet ifade ediyorsa sorun yok, o da geçerlidir. 


Aksi halde, resmen tescil edilmemiş bir nikâhın İslam açısından geçerliliği söz ko­nusu edilemez. 


Çünkü nikâhın "hikmet-i teşri'iyesi"nin doğmasına imkân vermemektedir.


Biz burada, din istismarını önlemek ve halkımızı kaostan kurtarmak için kanun koyucuya şunu önermekteyiz: 


Din görevlilerine, özellikle müftülere de nikâh kıyma ve tescil etme yetkisi verin. 


Bunu yaparsanız, dini kullanarak kafaları karış­tıran, kavga yaratan yaklaşımlaretkisiz kalır.


Büyük çoğunluğu orta okul veya lise mezunu belediye memurları, ilkokul mezunu muhtarlar nikâh kıyma ve tescil etme hakkına sahip kı­lınmışken, hemen tamamı üniversite mezunu müftülerin, imamların nikâh kıyıp tescil etme­leri neden sağlanmıyor?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder